Sonunda bu da oldu!

Okey milli takımı kuruldu!

Türkiye gündeminin hızına yetişemeyen batılı medya pes etti: Ne haliniz varsa görün!

17 Aralık’tan sonraki süreçte batılı gazeteci ve muhabirlerin gelişmeleri takip etmek için kurduğu ekip sonunda pes ederek ülkeyi terk etti.

Böylesi kimsenin başına gelmedi

Bir günde aile ferlerinin başına gelen olaylar silsilesi yurdum insanını ABD medyasında manşete taşıdı

SON DAKİKA!!!

Başbakanın işaret ettiği dış mihraklar ilk kez görüntülendi!

HİÇ UTANMADILAR!

Sarışını işte böyle soydular... [VİDEO]

27 Mayıs 2012 Pazar

Dünyanın en yaşlı teröristi Türk mü?

Amerika'nın popüler, saygın dergilerinden News and Time Politic's en tehlikeli teröristler listesinde yer alan Kara Nene lakaplı kadın teröristin yakalanması için NATO'nun devreye girebileceğini yazdı. 

Başına 10 Milyon $ ödül konulan teröristin 11 Eylül saldırılarında parmağı olabileceğini Bush yönetimi BM'ye sunduğu "Çok Gizli" ibareli raporla sunmuş, özellikle Rusya daimi temsilcisi tarafından alaya alınarak reddedilmişti.

Kara Nene'nin 94 yaşına rağmen dağlarda tek başına yaşadığı, birçok çatışmadan sağ kurtulmayı başardığı öteden beri söylenegelen bir olaydı. Onunla ilgili ilk operasyonu CIA 1998 yılında Kolombiya ormanlarında gerçekleştirmiş, kanlı çatışmanın ardından botla deniz yolunu kullanarak Libya'ya kaçtığı idda edilmişti. Bazı basın yayın organlarınca Türkiye'ye zaman zaman giriş yaptığı ve hatta aslen Çorum'lu olduğu bile söylenenler arasında. Kara Nene'nin çekilmiş tek fotoğrafını geçen yıl Time dergisi kapaktan yayınlayarak büyük ses getirmiş, muhabir ödüllendirilmişti.

Çok sayıda sabıkası bulunan kopyacı kameralara yakalandı

İstanbul'da bir okulda başta kopya olmak üzere toplam 26 tane suç kaydı bulunan Mehmet G. (14) son işinde yakayı ele verdi. 

Okulda oluşturulan güven timinin uzun süreli takibinin ardından biyoloji sınavında öğretmeninin elindeki sınav kağıtlarından Pınar Ş. adlı öğrencinin cevaplarını gizlice not alırken görüntülenen azılı kopyacı göz altına alınarak disiplin kuruluna sevk edildi.

Sorgulamanın ardından okul kapısının önünde basın mensuplarının ısrarlı sorularını yanıtsız bırakan M.G. savunmasında verdiği ifadelerle pişkinliğini ortaya koydu. M.G. verdiği ifadesinde kopyayı ekmek parası için yaptığını, asıl suçlunun sınav anında kitap açılmasına izin vermeyen öğretmeni olduğunu söyledi.

Kola tarikatı üyeleri kolanın kutsal olduğunda israrlı


ÖZEL HABER: Japonya'da hatırı sayılır bir taraftar toplayan kola tarikatı, kolanın kutsal bir içecek olduğunu, bilinçli içildiği takdirde insanın kötü enerjiyi uzaklaştırdığına inanıyor. 

Aile bakanının bunlar hasta dediği üyeler geçtiğimiz gün bir araya gelerek yaptıkları açıklamada asıl hastalıklı beyinlerin kolanın kutsadığı ruhlardaki dinginliği farkedemeyenlerde olduğunu söyleyerek bakana açıkça meydan okudu.

Kolanın kutsal bir içecek olmasa dünyanın heryerinde tüketilmesinin mümkünatı olmazdı diyen üyeler, kola şişesiyle konuşarak içeceğin tüketilmesini, mümkünse küçük gruplarla odaklanarak asitini kaçırmadan içildiği takdirde stres diye birşey kalmayacağını isteyen herkesin evinde deneyebileceğini söyledi.

Grup; mühendis, doktor, kamu görevlisi ve öğrencilerin ağırlıkta olduğu, her çarşamba gecesi kola ayinleri düzenleyerek dikkatleri üzerlerine çekmişti. Tarikata katılmak için el almış bir kişinin onayı ve bir şişe kolayı bir dikişte içenleri kabul ediyor.

Geceyi nezarette geçiren ünlü şarkıcı anılarını kitap haline getirecek

Bir trafik kazası sonucu geceyi nezarette geçiren giren ünlü oyuncu Gamze C. anılarını kitap haline getireceğini söyledi. Karakolda içtiği çayın demsiz oluşu, memurların üniforması, nezarethanenin nemli olması gibi birçok ayrıntıya dikkat ettiğini belirten genç sanatçı, kitaptan kazanacağı paranın önemli olmadığını, yaşadığı olayın içindeki yazarlık duygusunu pekiştirdiğini akşam katıldığı bir televizyon programında anlattı.

Sunucunun bir gecelik nezaret macerasının kitaba dökülmesinin tuhaf değil mi sorusu karşısında yaşadığı olayın öyle küçümsenecek bir vaka olmadığını, kendisinin topluma mal olmuş bir insan olduğunu söyleyerek, daha önce çeşitli suçlardan içeri girmiş ünlülerin kitap yazması kendisini kıskandırdığını da gizlemedi.

Asgari Ücretliler'den zam bekleyen memurlara maddi destek

Hükümetle kıran kırana pazarlık yapan memurların geçinemiyoruz feryadına bir destek de asgari ücretle çalışan işçilerden oluşan bir gruptan geldi.

Asgari ücretlileri temsilen söz alan bir yetkili; kazandıkları ücretin fazlasıyla kendilerine yettiğini belirterek zor durumdaki memur kardeşlerimize destek amacıyla maaşlarımızın %10'unu memur fonu oluşturularak en düşüğü 1.400 TL alan emekçi kardeşlerimize aktarılmasını istediklerini belirterek söz konusu taleplerinin teyidi olarak topladıkları 25 Bin imza ile hükümete seslerini duyurmaya çalıştı.

Söz konusu grup daha önce de maddi sıkıntı çeken bazı milletvekillerine kendi aralarında topladıkları  parayla takım elbise, otel masrafı gibi yardımla dikkatleri üzerlerine çekmişlerdi.

20 Mayıs 2012 Pazar

Hastasından dayak yiyen doktor krizi fırsata çeviriyor

Hastasından dayak yiyen doktorlardan bazıları bu durumun kısa vadede kendileri için olumsuz olsa "dayak yiye yiye dayak atmayı öğreneceklerini" söyleyerek son dönemde yaşanan tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.

Başkasının yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz zanneder atasözünün doğruluğunu şimdiden kanıtladıklarını, karate kursuna gitmeden dövüş sanatlarında uzmanlaşacaklarını, bunun da ileride dosta güven düşmana korku salan türk doktoru kavramını beraberinde getireceğinden şüphe duymadıklarını belirttiler.

Şimdilik yumruk, uçan tekme ve bıçaklı saldırılarda kendilerini nasıl savunacakları konusunda dayak yiyen doktorlardan aldıkları tekniklerle kendilerini geliştirdiklerini, ateşli silahlara karşı ise henüz tecrübeli olmadıkları vurguladılar. Bu konuda ise doktor döven milletvekilinden yardım isteme düşünceleri olduklarını da gizlemediler.

Polat Alemdar 17. kez vuruldu, Hastaneler kabul etmedi!

16 Kez vurulup , 2 kez bıçaklanarak defalarca hastaneye kaldırılan,  yoğun bakımda kalıp hep kefeni son anda yırtan Polat Alemdar, 17. kez vurulunca İstanbul'da hiçbir hastane kabul etmedi. 

Rol icabı 5 bölüm ölüm kalım savaşı verecek olan ünlü oyuncu'nun ambulansı 8,5 saat kapı kapı dolaştıktan sonra dizinin fanatiği olduğu öğrenilen bir başhekimin araya girmesiyle Gebze'de bir hastanede ameliyat altına alınabildi.

Hastane'ye neden alınmadı, İşte cevabı:
İsmini vermek istemeyen bir acil servis görevlisinin söylediğine göre protestolarının sebebi olarak biz Polat Alemdar ve ekibi için çalışmıyoruz, Daha önce Memati, şimdi de Abdülhey ve ekip arkadaşları tarafından "doktor ne yap et ustayı kurtar" tehditlerinden bıktık, bizim de bir onurumuz var ve bunu ayaklar altında ezdirmeyeceğiz şeklinde konuştu.

Sadri Şener'den inciler

Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, daha önce sık sık gündeme getirdiği, geçen sezonun şampiyonluk kupası gelmeyince ilginç bir çözüm buldu. “2010-2011 sezonunun gerçek şampiyonu biziz. O kupa bizim hakkımız ve bize verilmesini istiyoruz” diyerek TFF ve yetkililere sık sık çağrıda bulunan Sadri Şener, çabaları sonuç vermeyince, farklı bir yönteme başvurmaya karar verdi: 7. şampiyonluk kupasının yeri müzede ayrılacak.

2010-2011 sezonunun gerçek şampiyonu biziz

Boş kalan yere de Türkçe ve İngilizce olarak şunlar yazılacak: “Şikeden dolayı bu kupaya sahip olamadık. Kupanın orijinali, İstanbul’da Fenerbahçe Müzesi’nde.” Geçen sezonun gerçek şampiyonunun kendileri olduğunu savunan Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, “O kupa bizim hakkımız ve hak edene verilmesini istiyoruz. Eğer gelmezse, böyle bir girişimde bulunacağız” dedi. 


19 Mayıs 2012 Cumartesi

ŞOK!!! İşyerlerine "KARDEŞLER ..." ismini koymak yasaklanıyor!

Kardeşler kebap, Kardeşler oto, Kardeşler turizm, Kardeşler nakliyat, restoran, nalburiye, tekstil, gıda vs. vs....

Artık yukarıdaki şekilde işyeri tabelasına gelişigüzel kardeşler bilmemne dükkanı açmaya  kısıtlama geliyor. Yeni anayasa paketinde henüz taslak aşamasında olan kanun tasarısında; böylesi işyerlerine ilk açılışta yasak, mevcut firmalara ise 90 gün içerisinde isimlerini düzeltme süresi verilecek. Kanuna uymayan işyerleri mühürlenerek sahiplerine de para cezası kesilecek.

Yasa teklifini veren milletvekili Hasan Fikret Fidan'a telefonla bağlanan ekibimiz konu ile ilgili sorduğu sorular karşısında milletvekilinden şu yanıtları aldı:

- "Efendim işyerlerinde görüyoruz, kardeşler lokantası, oto tamiri, züccaciye falan filan, tamam da hangi kardeş, kaç kişi, kim büyük, kim küçük, abla mı abi mi? Halkın kafasını karıştırmaktan öte birşey değil. Tüketicilerin korunması adına bu kavram kargaşasının önüne geçmenin yanında aslında kanayan bir yaraya barnak basmaktı bizim görevimiz. 

Bundan böyle kim olduğu belirsiz kardeşlerin bir araya gelerek dükkan açmalarına müsade etmeyeceğiz. İlla açacağım diyen varsa tabelanın yanına; isimlerini, büyük olanın abi, abla diye parantez içinde belirtilmesini zorunlu kılacağız" şeklinde görüş belirtti.

Bunun yanında Yurtseven Kardeşler grubuna ise ne olacağı merak konusu...

Misafirliğe gidenlerin tuvalet kabusuna son veren buluş heyecan yarattı

Misafirliğe gidenlerin en büyük kabusu olan tuvaletini yaparken çıkan sesin ev sakinleri tarafından duyulması korkusu artık tarihe karışıyor. 

Konudan muzdarip vatandaşların çağrılarına kulak veren uyanık bir girişimci tuvalet deliğine yerleştirilen bir mekanizma ile deliğe düşen dışkıdan yayılan sesleri emerek ev sahiplerinin duymasının önüne geçmeyi başardıklarını bildirdi.

Üç yıllık klinik bir çalışmanın ürünü olan alet son derece pratik olma özelliği sayesinde herkesin rahatça kullanabileceği şekilde tasarlandı.

Kullan at şeklinde de üretilen ürün, işyerlerinde, umuma açık yerlerde "adam bir s.çtı yer gök inledi" şeklinde dalga geçilme korkusu yaşayanların da umudu oldu.

13 Mayıs 2012 Pazar

Kadıköyde olaysız biten derbi tüm dünyaya örnek oldu

Büyük gerilime sahne olan maçta ve sonrasında yaşanan dostluk görüntüleri tüm dünyaya örnek oldu. Büyük heyecana sahne olan maç, her iki takım oyuncularının birbirlerine uzun uzun sarılmalarıyla 3 kez durdu.

Maçta hiç kart çıkmazken, hakem Cüneyt Çakır müsabakanın ardından yaptığı demeçte kendisine fazla iş düşmediğini belirterek futbolcuları gösterdikleri centilmence oyundan dolayı tebrik ettiğini belirtti.

Maçın ardından şampiyonluk kutlaması için hazırlanan Galatasaray'lı oyuncular Fenerbahçe'li futbolcular tarafından tek tek alkışladı. Bunun yanında seyircilerin önce kendi takım oyuncularını, ardından, şampiyonu uzun süre ayakta alkışlaması taraflı tarafsız bütün otoritelerin takdirini kazandı.  Kupa töreninin ardından sarı lacivertli renklere gönül veren 52 Bin seyirci olaysız bir şekilde sahadan ayrıldı. 

Taraftar, bu örnek davranışıyla şimdiden yılın fair play ödülünü alacağına kesin gözüyle bakılıyor.

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Telegol'de futbol konuşulacak dedikodusu gündemi sarstı!

Tüm uğraşlarına rağmen telegol programında skandal bir gelişmeye imza atamayan Serhat Ulueren gelecek programda sadece futbolun konuşulacağını açıklayınca yorumcu Erman Toroğlu yayına çıkmayacağını söylemesi üzerine program yayına bir saat geç başladı.

Erman Toroğlu, kanalı terketmek üzereyken Fenerbahçe'nin kalesinde muska olduğunu idda eden biri var telkinleriyle uzun uğraşlar sonucunda kararından vazgeçtiğini duyurması üzerine program yapımcıları derin bir nefes aldı. Diğer yorumcuların da Erman Toroğlu'na destek çıkarak bu programda sadece futbol konuşulacaksa bizim burada işimiz olmaz diye meslektaşlarına destekledikleri kulislerde konuşulanlar arasında.

Serhat Ulueren'in bu bu tavır karşısında öküzün altında buzağı arayan bir yorumcu arayışına girdiği, yeni yayın döneminde Rasim Ozan Kütahyalı ve Ahmet Çakarla anlaşmak üzere bir otel lobisinde buluştukları idda edildi.

Trabzon'da atlet satışları karaborsa'da


 Trabzonspor'lu taraftarların maç içerisinde sahaya attığı 100 bine yakın fanila, don ve benzer iç çamaşırları sektörde darboğaz yaşanmasına neden oldu. Fanila Üreticileri  Birliği'nin internet sitesinde yer alan habere göre son bir ayda tüketilen beyaz atletlerin 5 yıllık iç çamaşır kullanımına denk olduğunu belirterek şehirde iç çamaşırı sıkıntısının hat safhada olduğunu vurguladı.

Beyaz atletleri satan dükkanlarda tanesi 4 TL olan bir fanilanın 45 liraya kadar alıcı bulduğu, maç günlerinde ise stat çevresinde karaborsacıların elinde 300 liraya bile tanınmış markaların iç giyim ürünlerine raslamak mümkün.

Kızılay yaşanan son gelişmeler üzerine depolarında tuttuğu  3 tır dolusu fanilayı törenle şehre gönderdi. Bu fiyat pahalılığı karşısında batılı illerde halkın iç giyim mağazalarına akın edip alışveriş yaptığı gözlendi.

3 Mayıs 2012 Perşembe

Ergenler örgütleniyor...


Çocuklukla gençlik arasında sıkışmış, ilgi bekleyen milyonlarca ergen artık yalnız değil. Bu dönemden kurtulmayı başaran gençlerin alaycı tavırlarına tepki olarak ergen gençlerin bir araya geldikleri Liseli Gençler Cephesi oluşumunun sosyal medyada kurduğu sayfanın üye sayısı 230 Bini geçti.

Kamuoyunda ergen, liseli, acemi, kanı kaynıyor napsın çocuk gibi kavramlarla özdeşleşmekten bıktıklarını söyleyen üyeler birkaç yaş üstü abilerinin de yakın bir zamana kadar yüzlerinin sivilce dolu, dişlerinin tel kaplı olduğunu unutmamaları gerektiğini forumlarda sık sık dile getiriyorlar.

Oluşumun sözcülüğünü yapan Taner Cingöz(15); Carisma, Dj, panpa gibi kavramların yaşıtlarımız tarafından sıkça kullanılan lakaplar olmasının birilerini rahatsız ettiğini bildiklerini, onlara inat yaşam tarzlarından ödün vermeden bu dönemi atlatacaklarını herkesin bilmesini istediklerini açıkladı. Grup üyeleri youtube ve paylaşım sitelerine resim, videoları düşen yaşıtlarını ekşisözlük, bobiler, facebook gibi sitelerde alaya alınmasının önüne geçmek için gerekli bütün hukuki yollara başvuru haklarının saklı olduğunu ortak bildiriyle geçen hafta açıklamıştı.

Mor gravatı ve beyaz gömleği neden sembol olarak neden seçtikleri sorusuna mor rengi asiliği, beyaz gömleğin ise lise dönemini çağrıştırdığını, böylelikle iç dünyalarıyla sosyal yaşamlarını kıyafetlerinde yansıttıklarını vermek istedikleri mesajın ötesinde olayın farklı mecralara çekilmemesini özellikle vurgulamak istediklerini belirttiler.

1 Mayıs 2012 Salı

1 Mayısı evde kutlamaya valilikten izin çıkmadı

Bir grup vatandaşın 1 Mayıs işçi bayramını sokakta değil de evde kutlama talebi valilik tarafından sosyal tehlike barındırdığı gerekçesiyle reddedildi.

Valilikten yapılan açıklamaya göre sokaklarda halay çekerek, konser düzenleyerek veya slogan atarak yapılan 1 Mayıs eylemlerinin dışında yapılacak olası ev eylemleri lokal çapta görünmez örgütlenmelere davetiye çıkaracağı endişesiyle uygun bulunmadığı belirtildi.

Valilik sözcüsü basın mensuplarının ısrarlı soruları karşısında endişelerinin altında yatan nedenleri şöyle özetledi. Öneriyi getiren vatandaşlar evde kutlayacakları işçi bayramında tombala, kızma birader oyunları düzenleyeceklerini açıkladılar red gerekçemiz arasında yatan bu sebep ileride kumar, kaybedenin kazananı darp etme olasılığı taşıdığı açıktır. Ayrıca önerilerin içinde mısır patlatmak, ateşin üzerinde kestane pişirmek gibi ateşli silahlara muhalefet kanunu tahrik edici öğeler de yer alıyordu. 

Asıl bizi endişelendiren durum ise evlerde toplanan grupların ne için toplandığı, taplantılara kimlerin geldiğini gözlemleme imkanının güvenlik memurlarının gösetim alanlarının dışında kalması sebebiyle tespit etme, biber gazı atma, cop kullanma gibi caydırıcılık unsurları bertaraf edilme durumları bu red kararında ne kadar haklı olduğumuzun açık bir göstergesidir diyerek tartışmalara son noktayı koydu.

Önerileri kabul edilmeyen işçiler ise hala şaşkın olduklarını, amaçlarının bayramı evde copsuz, dayaksız, biber gazsız kutlamak olduğunu anlattı. Aralarına provokatif eylemcileri sokmayacakları, sloganlarını salonda sessizce atacakları teminatını vermelerine rağmen yetkililerin duyarsızlıklarından yakındı. 

Grup, daha sonra valilik önüne siyah  karanfil atıp olaysız bir şekilde dağıldı.

Ferguson ve Mancini arasında yengeç dansı polemiği büyüyor...


İngiliz premier ligi ekiplerinden M. United ile M. City arasında sezon başından bu yana yaşanan yengeç dansı kavgası son derbi karşılaşmasında doruk noktasına ulaştı. 

Türkiy'den tüm dünyaya yayılan yengeç dansının doğrusu budur tartışması, daha önce basın toplantılarında birbirlerine göndermede bulunan iki teknik adamı derbi maçta neredeyse kavga ettiriyordu. M. City'nin 1-0 öne geçmesi sonucu tüm takım yengeç dansı yapmış, Sir Alex Ferguson dansa sinirlenerek o hareketin öyle değil böyle yapılacağını öfkeli bir ifadeyle Mancini'ye anlatması aynı karşılığı bulmasına yol açtı. Taraflar yengeç dansında elin aşağıya dikey, yukarıya bükey açıyla nı olacağı konusunda son yılların en gergin atmosferini yaşıyor. Spor medyasından güçlü kalemsler, eski Fenerbahçe'li futbolcu Deivid De Souza'nın bilirkişi olarak çağrılıp yaşanan tartışmaya son nokta konulması hususunda federasyonu göreve çağırdı.

Olay nasıl başladı?

Herşey aslında eski Fenerbahçe'li futbolcular R. Carlos, Wederson ve Deivid'in  gol sonrası yaptıkları yengeç dansı hareketinin avrupalı futbolculara sıçramasıyla başlamış, bu dans kimin kavgası aylardca gündemi meşgul etmişti.

Olayın kahramanı futbolcular ise ilk kendilerinin bulduğu bu gol dansının haklarının kendilerinde olduklarını idda etmiş olsalar da UEFA'dan gelen türk kulüplerini 5 yıl avrupa kupalarından silerim tehdidinin ardından üçlü, olayın yanlış anlaşıldığını vurgulayarak dansların o anki anlık bir tepkiyle oluştuğunu yaptıkları gösteriden pişmanlık duyduklarını ortak bir basın açıklmasıyla duyurmuşlardı.

Ölü ozanlar derneği Türk Dil Kurumu'nu göreve çağırdı


Ölü Ozanlar derneği Çorum şubesi düzenlediği basın toplantısıyla medyada yer alan hayatını kaybetti, yaşamını yitirdi şeklinde yer alan terimlerin yasaklanması yönünde önce Türk Dil Kurumu'nu ardından RTÜK'ü göreve davet etti.

Başkan yardımcısı Cenk İkincioğlu yaptığı açıklamada ölen bir insanın hayatını kaybetmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığına değinerek ölmek bir fiildir. Sahip olunan bir hayat ise kaybedilecek, kaybedilmek istenecek bir olgu değildir kim kaybetmiş de birisi hayatını tekrar bulup dirilmiştir diyerek konuya açıklık getirdi.

Ölmek kelimesinin türkçe bir kelime olduğunu vurgulayan İkincioğlu, bundan kimsenin kaçamayacağını, bu dünyanın sultan süleymana bile kalmadığını gerekli her yere anlatmaya çalıştıklarını, çağrılarına ise şimdiye kadar gasilhane müdürlüğünden başka hiç bir kurumun yanıt vermediğini vurguladı.
ALMANYA BUNU KONUŞUYOR!! Almanya'da emekliliğine birkaç ay kalan bayan memura bilgisayar kullanmayı öğretmek için seferber olan kaymakamlık 8 aylık eğitimin ardından diplomasını taktim etmek üzere daireye gittiklerinde gördükleri manzara karşısında adeta şok oldular. Olayda; yazı hatasını dakstille monitör camını silen memurenin son vukuatının ardından ilgililer pes ettiklerini açıkladı. [...] Haberin Devamı

 
Blogger Widget